11 Mayıs 2017 Perşembe

Bazen...

Herhalde  hayatta en sevdiğim ve en çok anlam yüklediğim kelimedir "bazen".
Hatta hayatın bazenlerle dolu koca bir akvaryum olduğunu düşünürüm.
Herkesin bazenleri vardır.
Hele hele "Kaybedenler Kulübü" filminden sonra kat ve kat artmıştır bazenler. ( Bende ilk üç filme girer bu arada.)
Hayatımda gel-gitler çok olduğu için bazenlerimin fazla olduğunu düşünürüm.
Hadi başlayalım...

Bazen insanın tüm ihtiyacı müzik dinlemek ve kopmaktır.sevdiği insanı bulduğu her parça onun içinden bir parçadır.

Bazen gölgen bile çelme takar sana.

Bazen özledim diyemezsin ve bir kadeh daha içersin.

Bazen yürürsün ıssız sokaklarda.

Bazen uçarsın rüyanda.

Bazen çok istersin ama olmaz. Aklında kalır çıkmaz.

Bazen susarsın, için içini yer iken.

Bazen nereye gideceğini, neyi seçeceğini bilemezsin.

Bazen birden bire boşalan yolun ortasındasındır.

Bazen birinin eksikliği birinin fazlasıdır.

Bazen süper kahramansındır kendi hayatında.

Bazen kaçıp gidesin gelir ama gidemezsin.

Bazen abuk sabuk bir şeyden aklına gelir o.

Bazen sen, sen değilsindir.

Bazen söylediğin yalanlarla kafana sıkarsın.

Bazen kendi kendinin katlidir insan.

Bazen bir şarkıyı arka arkaya onlarca kez dinlersin.

Bazen gökteki Kartal, yerdeki karınca gibisin.

Bazen, bazen işte...


Bazeniniz bol olsun.






3 Mayıs 2017 Çarşamba

Mimiksiz Yürek..

                O içindeki hep iyi düşünen çocuğu öldürmen gerekir önce. Kendisi gider çınlayan sesi kalır. Gömersin, susturursun. Geriye kalan hissizliktir.

                 Önceleri dinlediğin şarkılarda aklına gelen mutlu anlar uğramaz olur artık sana. Gözlerini kapattığında dahi burnunda hissedebildiğin o kokuya yabancılaşırsın ardından. ve gariptir ki "neden?" diye sorulmaz. Çünkü böyledir zaten hayat. Olmasını istediğin gibi değil, olması gerektiği gibi sürer. sürer bir şekilde işte.

                 Başka ellere dokunursun zamanla. Sonra daha da başkalarına. Ona "hayır" diyemezken, başkalarını üzmek hiçte zor gelmez sana. Git dersin bağıra çağıra. Seni üzen her anın inadına. Bir gün gelir ağlaman gerekir, ağlayamazsın. Ağlamak güzeldir esasında. Ağlayamamak kötüdür. Tepkisizsindir artık. Canında yanmaz pek. Mimiksiz kalır yüreğin. Buz gibidir için.

                 Buruk bir anı gibi gelir aklına içini donduran kadın/adam. Ama artık sorgulamakta manasız gelir. Çünkü sen hayalinde onu prenses/prens yaparsın, kahraman yaparsın, yeri gelir eş yaparsın. Sonra gün gelir o anne/baba olur, ama sen baba/anne olmazsın.